Testi Tamamladınız.
Değerlendirme Raporu ve Öğretmen Görüşü;
Toplam Soru Sayısı: %%TOTAL%%
Sizin Doğru Sayınız: %%SCORE%%
Başarı Yüzdeniz: %%PERCENTAGE%%
Öğretmen Görüşü: %%RATING%%
Soru 1 |
Mevsimlerin ve yağmurun dilini çocuklardan sonra en iyi şairler bilir. Bir şiirin serüveni yağmura benzer çünkü. Her şair biraz gökyüzüdür. Bazen yüzünde mavilikler gezinir, bazen bulutlar siner içine. Bir gün yağmurlarını boşaltır o da gökler gibi. Yağmur sonrası gökyüzü nasıl ışır ve genişlerse, şairin de içine bir gökyüzü doğar şiirini bitirince.
Parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi ağır basmaktadır?Karşılaştırma | |
Kanıtlama | |
Örneklendirme | |
Benzetme |
Soru 2 |
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gök yüzünde, güz mevsiminde artık esmer çizgiler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük, sizin için kötü olacak.
Parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Benzetmelere yer verilmiştir. | |
Betimsel anlatım yapılmıştır. | |
Kişisel anlatıma başvurulmuştur. | |
Gerçek anlamlı sözcük yoktur. |
Soru 3 |
Rasim Özdenören dar bir çevrede tanınan, son dönem modem Türk hikâyeciliğinin değişik eğilimlerinden birisini temsil eden, yine son dönem modern Türk hikâyeciliğindeki güçlü konumuyla kendinden sonra gelen birçok hikayeciyi etkileyen, edebiyatla ilgilenenlerin göz ardı edemeyeceği bir isim. Bu önemli ismin kitaplarından "Hastalar ve Işıklafın 3. baskısı yapıldı. Kitabı oluşturan 15 hikâye, 1964-1966 yılları arasında yazılmış. Hikâyeler akıcı bir Türkçe ve hayal gücünü zorlayan tasvirlerle işlenmiş.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen sanatçının bir özelliği değildir?Türk hikâyeciliğinin temsilcilerinden olması | |
Hikâyecilikte güçlü bir konuma sahip olması | |
Pek çok hikayeciden etkilenmiş olması | |
Dar bir çevrede tanınması |
Soru 4 |
Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara,
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.
Yukarıdaki şiirde hangi düşünce vurgulanmıştır?Doğayı sevme | |
Yaşama sevinci | |
Kendini sevme | |
Mutlu olma |
Soru 5 |
Tren ilerliyordu. Pencereden deniz görünüyordu. Denize akşam güneşi vurmuştu. Renk renk kayıklar gördük kıyılarda. Denize taş atan çocuklar gördük. Uzakta bir balıkçı ağlarını topluyordu. Serin bir rüzgârla ürperdik birden. Tren ilerliyordu. Yeni hayata yaklaşıyorduk.
Parçada aşağıdaki duyulardan hangilerine yer verilmiştir?Görme-dokunma | |
İşitme-koklama | |
Görme-işitme | |
Tatma-koklama |
Soru 6 |
Şimdiye kadar birçok defa sizin türkünüzü söyleyenler oldu. Biliyorum, bir kere de ben mızrabımı sizin için vurmak istedim: Önünüzde uyanan şafak aydınlığında size ettiklerimizi görüp anlarsanız ne olur bizi bağışlayın çocuklar.
Parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?Çocuklar için yapılanların yetersiz olduğu | |
Çocuklar için söylenmiş çok söz olduğu | |
Çocukları aydınlık günlerin beklediği | |
Herkes gibi sıradan şeyler söylemek istediği |
Soru 7 |
Renkleri erbabına sormalı. Ah, renklerin şairi Ahmet Haşim, neredesin? Nerede senin ay ışığı gecelerin, akşam kızıllıkların, tunca benzeyen mermer, yârin dudağından getirilmiş karanfil... Renkleri onun kadar şiirleştiren var mıydı? Bir de Bedri Rahmi var değil mi? Ressam ve şair Bedri Rahmi... Onda da maviler, sarılar, çivit rengi, çağla yeşili, kırmızı, pembe... Hepsi bir ağızdan cıvıl cıvıl, fıkır fıkır konuşur, konuşmaz adeta gülüşür, oynaşırlar. En iyisi renkleri şairlerle ressamlara bırakmalı. Çünkü en iyi onlar anlar dillerinden, sevinçlerinden, üzüntülerinden.
Parçanın ana fikri nedir?İnsanların derdini en iyi renkler anlatır. | |
Renkler konusunda şair ve yazarlar ustadır. | |
Renkler derde deva değil, derdin kendisidir. | |
Şairler renkleri, ressamlardan iyi anlatır. |
Soru 8 |
Şiirin hiç bir kelimesine dokunamazsınız. Anlam, kelimeleri boşluğa çivilemiştir âdeta. Bir kelimeyle oynama, tılsımı bozmaya yeter. Bu yönüyle şiir, atasözüyle aynı çizgide görülüyor.
Paragrafta şiirin hangi özelliği vurgulanmaktadır?Şiirde kelimelerin tılsımlı olduğu | |
Şiirde kelimelerin değiştirilemeyeceği | |
Şiirin kendine özgü kelimeleri olduğu | |
Atasözleri gibi anlamca zengin olduğu |
Soru 9 |
Edebiyat çeşitleri içerisinde sözün anlamını edebi sanatlar yoluyla en fazla kullanan yazı türü şiirdir. Söz unsuru ve kelime oyunları ile hüner gösterme haline gelmiş şiirde, nesir kadar açıklık yoktur. Nesirde duygu ve düşünceler olduğu gibi aktarılır. Şiirde ise görünenin arkasında başka bir dünya vardır.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?Öyküleyici anlatım | |
Açıklayıcı anlatım | |
Karşılaştırmalı anlatım | |
Betimleyici anlatım |
Soru 10 |
Türkiye, Türkiye aylı yıldızlı Türkiye
Sen Mehmed'sin omuzların Anadolu yaylası
Aladağlar Toroslar dev gibi gövden
Sen şehid oğlu şehid babası
Sana selam olsun dünyadan hürriyetten.
Şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir?Yalnızlık korkusu | |
Ayrılık acısı | |
Yurt sevgisi | |
Vatan özlemi |
Soru 11 |
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gök yüzünde, güz mevsiminde artık esmer çizgiler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük, sizin için kötü olacak.
Parçada aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmiştir?Heyecan | |
Hüzün | |
Sitem. | |
Korku |
Soru 12 |
Halkımız her güzellikte çiçeklerin, özellikle, gülün güzelliğini görme eğilimindedir. Dilimizdeki güllü deyimler bu eğilimi açıkça göstermektedir. İyi babalar ailelerine gül gibi bakar, mutlu ve geçim sıkıntısı çekmeyen aileler gül gibi geçinip gider ve çocuklarını el bebek gül bebek büyütürler. Kız çocuklarına güzel olsunlar diye çokça gül'lü adlar verilir: Güldane, Gülüzar, Gül, Güllü gibi.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangileri kullanılmıştır?Öyküleme-Tasvir | |
Örneklendirme-Öyküleme | |
Açıklama-Örneklendirme | |
Açıklama-Tasvir |
Soru 13 |
Küre Dağları, dünyada eşine az rastanır nemli karstik ormanları, bitki türü ve yaban hayatı zenginliğiyle ekolojik bakımdan önemi uluslarası düzeyde kabul edilmiş ender ormanlar arasında. Tarihi ve kültürel açıdan Kapadokya, Efes hangi değerdeyse ekolojik açıdan Küre Dağları da aynı değerdedir. Bu özelliklerinden dolayı bölge geçtiğimiz yıl milli park ilan edildi.
Bu parçada Küre Dağları ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?Dünyada eşsiz ormanları olduğundan | |
Yıllardır milli park olmasına uğraşıldığından | |
Uluslararası düzeyde kabul edildiğinden | |
Ekolojik açıdan çok değerli olduğundan |
Soru 14 |
Mutluluğa engel olmada olağanüstü bir beceriklilik gösteriyor insanlar. Mutsuz olmaktan en çok kaçan, en başta gidiyor mutsuzluğa. Oysa, insan başını çevirip şöyle bir bakıverse çevresine, kendini mutlu kılacak nice şeyler bulacak. Bakış açısı olumsuz olduğundan göremiyor.
Parçanın ana düşüncesini aşağıdaki özlü sözlerden hangisi açıklar?At, adımına göre değil, adamına göre yürür. | |
Güzel gören güzel düşünür. | |
Her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez. | |
Başkasına verir talkını, kendisi yer salkımı. |
Soru 15 |
Bir kalp duracaksa
Acıdan ve ıstıraptan
O benim kalbim olsun
Senin kalbin değil
Şair için hangisi söylenemez?Fedakâr | |
Duyarlı | |
Dertli | |
Duygulu |
Soru 16 |
Geceleri ışıktan çok gaz yağı kokusu neşreden gemici fenerlerinin fitili ateşlenip kırmızı-yeşilli cam kafeslere yerleştirilerek istasyon hayatının öteki boyutuna sınır koyarlar, ilk dördündeki ayın puslu döküntüleri, isten kararmış baca kiremitlerinin matlığına gömülür ve öylece kalır. Gecenin köründe yorgun ve uykulu trenler, buharlı fısırtılar ve çelik gıcırtı-larıyla istasyona bir an yaslanıp dinlenir. Bir kaç düdük sesi, bayatlamış selamlardan sonra geriye bir tutam buhara bulanmış keskin bir kömür dumanı bırakarak kaybolur gider.
Paragrafta kişileştirilen varlık hangisidir?Gece | |
Tren | |
Işık | |
Kafes |
Soru 17 |
Bana "Çok yazıyorsun" diyorlar. Bir insana "Sen çok yaşıyorsun, artık öl" denir mi? Benim yaşamam ve şiirim birbirinden ayrı şeyler değil ki! Yaşarken şairliğimi yaşıyorum ben.
Bu sözleri söyleyen kişinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?Ben her zaman şiir iklimlerinde gezen biriyim. | |
Şair "yazma" demek ölümdür. | |
Zaman zaman şiirden uzaklaşmam normal | |
Şairliğimi alırsanız geriye bir şey kalmaz. |
Soru 18 |
Bu yıl altmış yedi yaşıma bastım. Altmış yedi! Ne kadar çok! Biraz da fazla değil mi? Bence insan çağında ölmeyi bilmeli. Bilmezse benim gibi tek başına, sersem ve avare kalır! Hele yol arkadaşını da kaybederse, bütün bütün savsaklar ve artık onun için çevresindeki kapkaranlık uçurumun kenarında baş dönmesinden başka bir şey kalmaz.
Yukarıdaki parçanın yazarı için aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?Yaşlandığını düşünmektedir. | |
Etrafındakileri karanlık görmektedir. | |
Ölmesi gerektiğini düşünmektedir. | |
Kendisini yalnız hissetmektedir. |
Soru 19 |
Geceleri ışıktan çok gaz yağı kokusu neşreden gemici fenerlerinin fitili ateşlenip kırmızı-yeşilli cam kafeslere yerleştirilerek istasyon hayatının öteki boyutuna sınır koyarlar, ilk dördündeki ayın puslu döküntüleri, isten kararmış baca kiremitlerinin matlığına gömülür ve öylece kalır. Gecenin köründe yorgun ve uykulu trenler, buharlı fısırtılar ve çelik gıcırtı-larıyla istasyona bir an yaslanıp dinlenir. Bir kaç düdük sesi, bayatlamış selamlardan sonra geriye bir tutam buhara bulanmış keskin bir kömür dumanı bırakarak kaybolur gider.
Paragraf için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?Mecaz anlamlı sözcükler vardır. | |
Anlatımında betimleme kullanılmıştır. | |
Gerçek anlamlı sözcük yoktur. | |
Kişileştirmeler yapılmıştır. |
Soru 20 |
Yazdıklarımda gülünç olanla hüzünlü olanı bir arada yakalamaya çalışırım. Yanlışlıkları ön plana çıkarışım belki bu yüzden. Bu yanlışlıkları düzeltecek reçeteleri sunma çabasında hiç olmadım. Bu, romancının işi değil.
Diyen yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Yazarın işi sadece yanlışlıkları ön plana çıkarmaktır. | |
Yazılarında yanlışlıkları ön plana çıkarıp okuyucuları aydınlatma çabasındadır. | |
Yazar, yanlışlıklara karşı reçete sunma çabasında değildir. | |
Eserlerinde hüzün ve sevinci birlikte işleyebilmektedir. |
Liste |